Kılıçdaroğlu’ndan İzmir’e övgü, Yıldırım’a çok sert sözler!

Kılıçdaroğlu’ndan İzmir’e övgü, Yıldırım’a çok sert sözler!
  • 24 Mayıs 2016 15:42

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında zehir zemberek açıklamalarda bulunurken geçen hafta olduğu gibi yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni övdü.

Geride kalan hafta partililere seslenirken Moody’s’in Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunu 17 basamak yükseltmesini konu alarak, “İzmir ile ilgili yapılan değerlendirme Türkiye için yüz akıdır” diyen CHP Genel Başkanı bu kez 21 Mayıs Dünya Süt Günü üzerinden mesaj verdi.

Kentin ülkeye örnek ‘okul sütü’ ve ‘süt kuzu’ projeleriyle üreticiye destek politikalarına gönderme yapan Kılıçdaroğlu, “21 Mayıs Dünya Süt günü’ydü… Süt üreticilerinin sorunlarını bizden başka kimse dile getirmiyor. Çözüm üretmek boynumuzun borcudur. Çözüm için yerel yönetimlere talimat verdim. Çözüm arayanalar gitsinler İzmir’e baksınlar” dedi.

Öte yandan CHP Lideri geçtiğimiz günlerde şehit cenazesi sonrası uğradığı yumurtalı saldırı hakkında da en detaylı açıklamayı yaparken, zehir zemberek sözler sarf etti. Kılıçdaroğlu’nun hedefinde AK Parti’nin yeni genel başkanı Binali Yıldırım vardı.

İşte Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları:
Şehidimizin cenazesine gittim. Şehit cenazelerine katılırız. Namazımızı kılarız, duamızı yaparız, hoca helallik ister helalliğimiz veririz. Her cenaze sonrasında acıları paylaşmak için bu bizim görevimizdir deriz. Şehit yakınları bazen sitem eder bize, bunları anlayışla karşılarız.

Dün Pendik’te bir şehit babası sitem etti. ‘Neden bu terör bitirmiyorsunuz, inşallah bu son olur’ dedi. Ziyaret ederiz, acılarını paylaşırız ama en zor iş şehit ailesiyle yan yana gelmektir.

Bir annenin feryadı yürek yakıyorsa o feryadı bütün dünya duyar. Öyle bir dönem yaşıyoruz ki babaların çocuklarını toprağa verdiği bir dönem yaşıyoruz. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Acıların en büyüğüdür evlatların ölmesi.

Bu olayları hepimizin bilerek içselleştirerek görmesi lazım. Acılar paylaşıldığı zaman hafifler. Biz acıları da sevinçleri de paylaşacağız.

Başka analar ağlamasın diye bize sitem ederler. Ben bunların hepsini anlayışla karşılarım. Çünkü onların sitem etmeye hakları var.

‘CENAZELERDE SİYASET YAPILMAZ’
Bu cenazelerde siyaset yapılmaz. Bu bizim kültürümüzde de insanlık anlayışımızda da yer almaz. Orada siyaset yapılmaz. Dini siyasete alet etme dine en büyük kötülüktür. Ve bunun önüne hep beraber geçmek zorundayız.

Acıyı dindirecek olanlar devleti yönetenlerdir. Yani hükümetlerdir. Eğer hükümet hükümet olmanın gereğini yapıp acıyı dindiremiyorsa sağlıklı işleyen bir demokraside gitmesi lazımdır.

Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’nin başta terör olmak üzere temel hiçbir sorunun çözmemiştir. 2002’de terörsüz bir Türkiye teslim aldılar. 14 yılın sonunda nereye geldik.

Şehit anneleri gazilerin anneleri sizlerin vicdanına sesleniyorum. 14 yılda Türkiye’yi bu noktaya kim getirdi. Eğer bu soruyu vicdanınıza sorun sorgulamazsan görevimizi yapmamış oluruz. Şehitlerin gazilerin hatırına bu soruyu vicdanımıza soralım.

Çocuğunuzu askere gönderdiniz. Arkasından dualar ettiniz. Çocuğum huzur içinde evine dönsün dediniz.

Terör örgütü şehirleri silah deposuna döndürdü, trafik kontrolü yaptılar kimse ses çıkarmadı. Kim valilere talimat verdi bunlara dokunmayın diye. Şehitlerin çocuklarınızın hatırına bu soruyu kendi vicdanınıza sorun.

“ŞEHİTLERE KELLE DİYEN ADAMA BİR ŞEY YAPTILAR MI?”
Cenaze namazından sonra yumurta atıldı. Ben siyasette hoşgörüyü benimsemiş bir insanım. Daha önce de oldu hiç şikayetçi olmadım. Demokrasilerde bunları normal karşılamak gerekiyor. Ama şehit cenazesini istismar eden namaza ve inanca saygı göstermeyen bir hareketi benim affetmem mümkün değil. Hele hele cebine yumurta koyacaksın şehit cenazesine geleceksin namaz kılmaya. Böyle bir şey olabilir mi? Sen oraya ben Kılıçaroğlu’na yumurtayı nasıl atarım diye geliyorsun. Şehide ve inanca saygısızlık ediyorsun. Sen Müslüman bile olamazsın. Şimdi bunlar geldiler bize yumurta atıyorlar. İbadet yerine ve şehide saygı göstermiyorlar. Kafamın almadığı birden fazla soru var? Birileri kalktı şehitlere kelle dedi. Şehitlere kelle diyen adam bir şey yaptılar mı? Önünde diz çöktüler. Bunlar şehide saygı gösterir mi? Asla göstermezler. Bunların amacı din iman değil. Bunların tek amacı para…

“EN AZ ONLAR KADAR ŞEREFSİZLER”
Oslo’da masa kurdular, PKK ile pazarlık yaptılar. Bunların içinde biri tepki gösterdi mi? Hayır. Bunlar vicdanları satan insanlıktan nasibini almamışlar.

Bakanları çıktı dedi ki AK parti le PKK görüşüyor. Kazaen dese ki CHP PKK ile görüşüyor başımıza neler gelirdi?

PKK ile görüşenler şerefsizdir demişlerdi? Ne oldu görüştükleri ortaya çıktı. Bu yumurta atanlar tepki gösterdi mi? Hayır. Çünkü onlar da en az onlar kadar şerefsizdirler.

Sekiz şehidimizin olduğu gün İstanbul’da görkemli bir nikah töreni yapacaksın. Peki bir şey yaptılar mı? Ben kızıma böyle bir düğün yapsam sekiz şehidin olduğu gün yer gök inlerdi. Bunlar ama hiç ses çıkarmadılar

Bu haber ilgini çekebilir ->  Karşıyaka’yı 23 Nisan coşkusu saracak!

AKP yöneticiler terör örgütüne PKK’ya yardım ve yataklık yapmışlardır. Ağzımdan çıkan her söz için dava açıyorlar ama bu söylediğim için açamıyorlar çünkü mahkemede ispat edeceğimi bildikleri için korkuyorlar. Gelen her şehidin kanı bunların yakalarındadır.

DOKUNULMAZLIK TARTIŞMASI
Bizim parti programımızda kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıkların kaldırılması istiyoruz şeklinde yazıyor.

Siyaset yapmanın güvencesi olarak biz dokunulmazlığı görüyoruz. Çıkıp özgürce herkes düşüncesini dile getirmeli.

Dokunulmazlıkla ilgili bir anayasa değişiklik teklifi geldi. Güzel. Katılmadığımız yanları da vardı.

Ama neden başbakan ve bakanların dokunulmazlığı kalkmıyor?

Rüşvet alanlar, kul hakkı yiyenlerin, devleti soyanların dokunulmazlığı aynen duruyor?

Vatandaşlarımıza sesleniyorum: Eğer bu içine siniyorsa söyleyecek şeyim yok. Ama sinmiyorsa gördüğün her AKP’liye sormalısın bakanların dokunulmazlığı neden duruyor diye.

Kamuoyunda şöyle bir algı yaratılmak isteniyor: Efendim dokunulmazlıklar sadece HDP için kalkıyor.

Hayır en çok fezlekesi olan benim korkuyor muyuz? Hayır sonuna kadar gideceğiz.

Demokrasi için bedel ödeyeceğiz bir baskı rejimi bütün adımlarıyla geliyor. Türkiye’nin üzerindeki kara bulutları kimse unutmasın.

Biz mücadelemizi hak yolunda yapacağız. Bizi hapse atacaklarmış atmazsanız namertsiniz.

Demokrasi için ben bedel ödemeyeceğim, akademisyen gazeteci aydın ödeyecek? Neden ben ödemeyecekmişim.

Gelen değişiklikte bir yanlış daha var. 20 Mayıs’ta çıktı. Bugün 24 mayıs. Aynı fiili işleyen vekilin dokunulmazlığı devam edecek?

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormayacak mısınız? Onların amacı şu. Acaba CHP’yi nasıl köşeye sıkıştırabiliriz?

Ne diyorlar terörü bitireceğiz ama anayasa yüzünden bitiremiyoruz?

Arkadaş ne istedin de yapmadın. Kanunsa kanun anayasa değişikliği ise anayasa değişikliği…

Terör bunlar bitiremez çünkü kansan besleniyorlar. Bundan sonra bakalım millete ne yalanı söyleyecekler. Çünkü yalan bitti bana göre. Aklım almıyor artık.

Bundan sonra terörü bitirmezseniz iki elim yakanızda olacak.

“AYM’YE GİTMEYECEĞİZ AMA…”
Anayasa Mahkemesi’ne gidecek miyiz. Hayır gitmeyeceğiz. Hangi gerekçeyle gideceğiz siyaseten de olmaz. Ama şunu yağacağız. Fezlekesi olan her milletvekilimize her türlü hukuki desteği vereceğiz.

AK PARTİ KONGRESİ
Tam bir Kuzey Kore anlayışı. Kalk diyorlar kalkıyorlar, otur diyorlar oturuyorlar. Ağla diyorlar ağlıyorlar. Kendi içinde demokrasi olmayan bir parti ülkeye demokrasi mi getirir? Bir Müslüman parti liderini tapınacak hale getirdiler. Ya böyle bir şey olabilir mi? Ne diyorlardı: Erdoğan’a dokunmak ibadettir diyorlardı. Müslümanlıkta böyle bir kural var mı? Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplamış bizim liderimiz diyordu. Bütün inançlı kardeşlerimin ellerini vicdanlarına koymalarını istiyorum. Erdoğan bizim ikinci peygamberimiz diyorlar. Evet üzülerek söylüyorum; ama milletin gerçekleri görmesini istiyorum. Firavunlaşan bir yapı var karşımızda. Firavun düzenini yıkacağız.

Firavun düzeninde adalet olmaz, namus olmaz, şeref olmaz. Bunları yeniden biz kazandıracağız. Davutoğlu’nun gidişi Binali’nin gelişi arasında bir parlamentonun etkisi oldu mu? Ayrıl diyor hemen ayrılıyor? İstemiyorum ama mecburum diyor. 21 milyon insan peki “Benim için bir insan daha adam” diyor.

1. SARAY HÜKÜMETİDİR
Malı götürenin tepelere çıkarıldığı bir süreci yaşıyoruz. Geldiğimiz nokta bu. 64. Cumhuriyet Hükümeti’ni Saray Darbesi ile yıktılar. Nasıl kuruldu peki yeni hükümet. Bu birinci saray hükümetidir.

Önce düşük profilli aday aradılar. Binali ne dedi vallahi bin dersen binerim in dersin inerim. Profil arıyorsun vallahi daha düşüğü bende yok dedi. Üstelik ben onlardan daha önce bıyıklıydım dedi. Bunun üzerine saraya davet edilmişti. Bin Ali İn Ali hükümetidir. Bin Ali hem getirmesini hem de götürmesini iyi biliyor.

BİZİM KANIMIZI DÖKMEDEN BU SİSTEMİ GETİREMEZSİN
Malı götürmeyi bileceksin, nasıl götürmeyi bileceksin ama unutma sırtında bıçak yiyebilirsin. bizde bir söz var her ortaklık bozulur ama suç ortaklığı bozulmaz. Bunların suç ortaklığı var. Binali Bey makama oturunca söylediği ilk cümle: Fiili durumu yasal hale getirmek. Fiili durum böyle ama bizim hukuki duruma uydurmamız lazım… Nasıl yapacaklarmış! Başkanlıkla yapacaklarmış. Bizim kanımızı dökmeden bu sistemi getiremezsin.

Kilis’e düşen bombalar onların umurunda değil, her gün gelen şehitler onların umurunda değil. 6 milyon işsizimiz onların umurunda değil. Namus sözü veriyorum. Bu ülkede fakirliği bitirmek benim boynumun borcudur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.