FETÖ’yü Terör Örgütü Olarak Görmediklerini Açıkladılar

Gilles de Kerchove bir grubu ya da kişileri terör örgütü olarak tanımlamak için ‘dolaylı kanıt’ değil aynı zamanda ‘o kişilerin cinayete dahil olduklarını gösteren somut bilgilerin’ gerektiğini vurguladı.
Türkiye ile AB arasında terörle mücadele konusunda düzenlenen yıllık diyalog toplantısı için Ankara’yı ziyaret eden de Kerchove Türk yetkililerle terörle mücadele alanındaki mevcut işbirliği, bunu geliştirmenin yolları, yabancı savaşçılar ve işbirliğini artırmak üzere yapılması gereken yasal düzenlemeler konusunda temaslarda bulundu.
Somut işbirliği
Reuters’in sorularını yanıtlayan de Kerchove, “Temaslarımız sırasında, ‘AB yeteri kadar adım atmıyor’ gibi bize yardımcı olmayan eleştirileri bir kenara bırakıp terörle mücadele işbirliğimizde ilerleme sağlamamıza yardımcı olacak somut alanları belirlemeye çalıştık. Bize yardımcı olacak olan şey, PKK, DAEŞ, DHKP-C ve genel olarak terörle mücadelede daha etkin olabilmemiz için somut işbirliği alanlarını bulmak olacaktır” dedi.
Türkiye ile AB arasında son terörle mücadele diyalog toplantısının geçen yıl 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce yapıldığını belirten de Kerchove, darbe girişiminin ardından Türkiye’nin Avrupa’ya kaçan ‘FETÖ’ mensuplarının yakalanması ve iade edilmesi taleplerinin yanı sıra, olağanüstü hal döneminde Türkiye’de yaşanan gelişmelerin AB-Türkiye terörle mücadele işbirliğini nasıl etkilediği sorularını da yanıtladı.
‘Aplikasyondan fazlası gerekiyor’
“AB olarak FETÖ’yü bir terör örgütü olarak görmüyoruz ve AB’nin bu pozisyonunu yakın zamanda değiştirmesini de olası görmüyorum. Ancak elbette Türk dostlarımızın bu konuda söylediklerini ve bize sunduklarını dikkatle dinledik. İade ya da adli işbirliği taleplerini destekleyecek tüm somut bilgileri incelemeye hazırız, böylece Europol (Avrupa Polis Teşkilatı) kapsamında daha somut bir işbirliği geliştirebiliriz” diyen de Kerchove sözlerini şöyle sürdürdü:
“FETÖ konusunda anlatılanları ciddiyetle dinliyoruz ancak bu FETÖ’nün terör örgütü listesine alınmasına yol açmaz. İade talepleriyle ilgili kararlar da üye ülkelerdeki bağımsız yargı organlarının elinde ve onların da çok somut kanıtlara ihtiyaçları var. Çünkü mesele terörizm olduğunda bir örgüte üye olunduğu suçunu isnat etmek için çok geniş bir terörizm tanımınız olabilir. Eğer biz (AB) o örgütü bir terör örgütü olarak görmüyorsak o zaman sadece, mesela bir aplikasyonunun indirilmesi gibi, dolaylı kanıta ihtiyacınız yoktur; aynı zamanda o kişilerin cinayete dahil olduklarını gösteren somut bilgilere de ihtiyacınız vardır.”
İade talepleri
Türkiye 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bazı AB ülkelerine kaçan ‘FETÖ’ mensuplarının yakalanması ve iade edilmesi talebinde bulunuyor.
Yunanistan, darbe girişiminin hemen ardından bu ülkeye kaçarak sığınma talep eden 8 askerin iade edilmesi talebini reddetmişti. Almanya’ya da bu ülkeye kaçan ‘FETÖ’ mensupları konusunda çok sayıda dosya sunulduğunu belirten Ankara, geçtiğimiz günlerde darbe girişiminde önemli rol oynadığı ve Almanya’ya kaçtığı belirtilen firari Adil Öksüz hakkında da iade talepnamesi hazırlamıştı.
IŞİD ile mücadele ve özellikle Avrupa ülkelerinden Suriye ya da Irak’a giden yabancı savaşçılar konusundaki işbirliği konusunda da açıklamalarda bulunan de Kerchove, Irak ve Suriye’de IŞİD’ın kontrolündeki toprakların büyük oranda ele geçirilmesinin ardından ortaya çıkan yeni tehditlere dikkat çekti.
“Artık Avrupa’da Türkiye üzerinden geri dönen yabancı savaşçılar riskinin yanı sıra, artık saldırıların yerinde ‘önlenmesi’ üzerinde daha çok çalışmamız gerekiyor” diyen de Kerchove, “Çünkü Avrupa’daki son saldırılarda daha yüksek oranda Türkiye üzerinden Suriye ya da Irak’a gitmemiş, IŞİD ya da Nusra ile bir bağlantı kurmamış ama internet üzerinden radikalleşmiş kişilerle karşılaştık. Artık Avrupa’da büyüyen tehdit bu. Avrupa’ya dönen yabancı savaşçılara dikkat etmeliyiz ama kendi evimizde ortaya çıkan terörizm artık çok daha gündemde” dedi.
Vize serbestisi için de gerekli
De Kerchove terörle mücadelede daha etkin işbirliği için Europol ile Türkiye arasında ortak çalışmaları kolaylaştıracak bir anlaşma imzalamak istediklerini belirtirken, bu anlaşmanın yapılabilmesi için Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’nin kişisel verileri yeteri düzeyde koruduğunu belirtmesi gerektiğini ancak bunun için Türkiye’nin bu konudaki yasal değişiklikleri yapması gerektiğini belirtti.
Türkiye ile AB arasında vize serbestisinin hayata geçebilmesi için AB tarafından belirlenen kriterler içinde Türkiye’nin terörle mücadele kanununda değişiklik yapılması talebi de yer alıyor. Ankara ise güvenlik tehditlerini gerekçe göstererek bu değişikliği yapmadı.
Ankara temasları kapsamında vize serbestisi sürecini görüşmediklerini belirten de Kerchove, “Hala Türkiye’nin bu değişikliği yapmasını umud ediyoruz ancak anladığım kadarıyla şu an için bu değişikliğin yapılması planlanmıyor” dedi.